Ana içeriğe atla

Paya Dayalı Kitle Fonlaması: En Kötü Ne Olabilir

Bir yatırım aracını ilk kez kullanırken yaptığım ilk şeylerden biri en kötü senaryoda ne olacağını araştırmaktır. Paya dayalı kitle fonlaması için de bunu gerçekleştirdim.

En kötü ihtimalden bir önceki kötü ihtimal, yatırım yaptığımız girişimin çeşitli nedenlerle başarısız olup batması ve bizim de yatırım yaptığımız tüm paramızı kaybetmemizdir.

En kötü ihtimalin ne olduğunu ise fonbulucu.com eş icra kurulu başkanı Hakan Yıldız'dan öğrenelim (anlam değişikliği yapmayacak küçük değişikliklerle):

Bir Girişim Şirketinin batması dediğiniz şey öyle geminin su alıp hemen batması gibi olmaz. Bu bir süreçtir.

Aslında çoğu zaman girişimci battığını bilmez ya da bilmezlikten gelir. Hatta borç takıp bunu finansman şeklinde kullanır. Ortalama kaçınılmaz son 24 ayda geliverir...

102 sayılı TTK'na göre A.Ş. pay sahipleri, sadece taahhüt etmiş oldukları sermaye payları ile ve şirkete karşı sorumludur. Şirketin özel hukuk borçlarından dolayı pay sahiplerinin herhangi bir sorumluluğu bulunmamaktadır; yani bu borçlardan dolayı pay sahipleri sorumsuzdur.

Devlet alacakları için ise önce Girişim Şirketinin Yönetim Kurulu üyeleri servetleri kadar, sonra pay sahipleri payları oranında sorumludur. Ama Paya Dayalı Kitle Fonlaması Platformları bunları her ay kontrol eder ki ödensin ve birikmesin...

Şirkete ortaklık oranınız diyelim 0,001. Borç da diyelim ki 100 bin TL. Bu borç ortaklığınız oranın da size rücu edilir. Çok komik bir tutar yani. Olay sadece bu. Devlet vergi borcu biriktirmeyip banka hesaplarına ne yapıyor son günlerde hepimiz biliyoruz. Bu yüzden benim en az endişelendiğim konu bu.

Yorumlar