Ana içeriğe atla

Japon Yeni Mağdurları

Bir yerde harika bir fırsat varsa, söylenmese de çok büyük bir risk olabilir. Bunun örneklerinden biri, geçen cuma günü iş arkadaşımla yaptığımız bir sohbette haberdar olduğum Japon Yeni üzerinden çekilen konut kredilerinin oluşturduğu mağduriyet.

Düşük faizli Japon Yeni'nin cazibesine kapılıp konut kredisi kullanan 200 binin üzerinde vatandaş zor günler yaşamış ülkemizde. 2007'den önce yen 1180 TL iken kredi alanların evdeki hesabı, kur 1741 TL'ye çıktığında çarşıya uymamış.

Yen, kriz öncesi dönemde dünyanın ucuz fonlama kaynağı haline gelmiş. Japon Merkez Bankası'nın belirlediği faiz yüzde 0 olunca, piyasalardan yüzde 1 gibi düşük faizlerle borçlanmak mümkün olmuş.

Birçok kişi Yen borçlanıp riskli varlıklara yatırım yapmış. Yen kredileri Türkiye'de de yaygınlaşmış. TL, dolar ve Euro cinsi kredi faizlerine kıyasla büyük avantaja sahipmiş. Risk iştahının yüksek olduğu 2002-2007 yılları arasında yen cinsinden borçlananlar hem faiz avantajından hem de sürekli değer yitiren yen'in sağladığı kur avantajından yararlanmışlar.

2007'nin Ağustos ayında krizin baş göstermesiyle Japon Yeni ile borçlanıp riskli varlıklara yatırım yapanlar panik halinde riskli varlıklardaki yatırımlarını satıp Yen borçlarını kapatmaya çalışmış.

Talebi artınca da, Yen hızla değer kazanmaya başlamış. Yen kredilerinden 2002-2007 arasında ihya olanların önemli bir kısmı Yen'in değer kazanmasıyla 2007'nin ikinci yarısında büyük hayal kırıklığı yaşamış. Peki nasıl oldu da dünyanın sayılı ekonomilerinden biri Türkiye'de yüzlerce insanı mağdur etti?

Türkiye'de yaşanan 2001 krizinin ardından Japon Yeni endeksi 2006 yılına kadar neredeyse sabit kalmış. Bu tarihten sonraysa Türk Lirası ile Japon Yeni arasında oluşan yüksek faiz oranı farkı, daha çok kredi satmak isteyen bankaların dikkatini çekmiş ve Japon Yeni'ne endeksli uzun vadeli kredi seçenekleri oluşturulmuş.

Sonrasındaysa global kriz patlak vermiş ve kısa bir süre içerisinde Japon Yeni ciddi rakamlara ulaşmış. Japon Yeni'ne endeksli konut kredisi kulananların borçlarıysa bir anda yüzde 125 oranında artmış.

Bankalara karşı açtığı davaları kaybedenler de olmuş, kazananlar da. Banka leyhine açıklanan sonuçlardan biri şu şekilde:

"Her şeyden önce sözleşmenin imzalanmasından sonra beklenmeyen olağanüstü durumların gerçekleşmesi, sözleşmenin uzun süreli olması, beklenmeyen olağanüstü durumların herkes için geçerli, objektif ve önceden belirlenemeyecek nitelikte bulunması, değişen koşulların sözleşmeyi çekilemeyecek hale getirmesi, bu suretle işlem temelinin çökmesi zorunludur.

Dava konusu olayda davacının başlangıçta seçme özgürlüğü varken TL yerine döviz bazında kredi kullandığı, bir başka deyişle serbest iradesiyle kredi türünü belirlediği anlaşılmakta olup, davalı banka elemanlarının davacıyı yönlendirdiği iddiası ispatlanamamıştır. Öte yandan ülkemizde zaman zaman ekonomik krizlerin vuku bulduğu ve bu bağlamda dövizle borçlanmanın risk taşıdığı da toplumun büyük çoğunluğu tarafından bilinen bir olgudur. Davacı, bu riski önceden öngörebilecek durumda olmasına rağmen dövizle kredi kullanmış bulunmaktadır. Kaldı ki, eldeki dava kredi geri ödemesinin başladığı tarihten üç yıl sonra açılmış olup, bu durumda davacının sözleşmeyi benimsediğinin kabulü gerekir. Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde dava konusu olayda uyarlama koşullarının bulunmadığı anlaşılmaktadır. Mahkemece, değinilen bu yönler gözetilerek davanın tümüyle reddine karar verilmesi gerekir."

Oluşan mağduriyetin aileleri nasıl parçaladığını bir Ekşi Sözlük yazarının başından geçenleri anlattığı şu yazıda görebilirsiniz. Japon Yeni Mağdurları hakkında daha kapsamlı bir inceleme için de Japon Yeni Mağdurları, Dövizzedeler Nasıl Oluştu başlıklı yazıyı okumanızı tavsiye ederim.

Bu yazıyı aşağıdaki haberlerdeki bilgileri derleyerek oluşturdum, detaylar için bu kaynaklara bakabilirsiniz:

Olmuşla ölmüşe çare yok ama bundan sonrası için çıkarılacak onlarca ders var. Bir yatırıma ait riski araştırmak ve her yönüyle ele almak en başta yatırımcının görevidir. Sizi o yatırıma yönlendiren veya size o yatırımı satan kişi en iyi ihtimalle bilgisiz, en kötü ihtimalle de kötü niyetli olabilir.

Oluşacak bir mağduriyette en çok canı yanacak ve maddi manevi kayıp yaşayacak olan sizsiniz. Bu yüzden her yatırımınız için mutlaka en kötü durum senaryosunun ne olabileceğini detaylıca araştırın.

En büyük risk, hesaplanmamış risktir. Geleceğiniz için sadece hesaplanmış riskler alın.

Yorumlar