Ana içeriğe atla

Ekim 2019 İtibarıyla Portföy Durumu

Her ne kadar Latteden Borsaya ve benzeri günlüklerin en merakla beklediğim yazıları aylık portföy durumu yazıları olsa da internete girdiğim günden bugüne kadar hiçbir zaman anonim olmadığım için portföyümü paylaşmaktan çekiniyorum.

Bir yandan da insanları yatırıma özendirmek için portföy paylaşımlarının çok etkili olduğunu düşünüyorum. Bu yüzden şimdilik tutar ve mevcut lot sütunlarını gizleyerek portföyümü paylaşmayı deneyeceğim. Bu iki sütundaki değerler kolayca çarpma ve bölme işlemleriyle hesaplansa da şimdilik bu şekilde olsun. İleride belki bunları da açık yazarım ya da tamamen bu değerleri gizleyerek sadece her hissenin portföydeki oranı bilgisini paylaşırım.


Bu yazıda hangi şirketin hisselerini neden biriktirdiğimi anlatmayacağım. Bunu toplu olarak veya birkaç ayın portföy durumu yazılarına bölerek yapacağım.

Kabaca bu hisse portföyünden ne beklediğimi söyleyeyim: bir asgari ücret kadar pasif gelir, yani yaklaşık senelik 24000 TL veya aylık olarak ifade etmek gerekirse 2000 TL.

Borsadaki yatırım anlayışımdan bahsedeyim biraz. Sadece alım yapıyorum. Satmayı düşündüğüm hiçbir hisseyi satın almıyorum.

Buna istisna olabilecek ilk durum kısa sürede fiyatların nedensizce yükselmesi oluyor. Örneğin Bolu Çimento, Suriye'de yapılabilecek inşaatlar yüzünden fiyatı aniden yükselince elimdeki hisselerin çoğunu sattım. Olması gerektiğine inandığım fiyatlara yaklaştıkça tekrar toplayacağım. Elbette bu beklenti kısa sürede gerçekleşirse sattığım fiyattan daha pahalıya almak zorunda kalabilirim ama bir beklentiyi değil bir gerçeği satın almış olacağımdan o kadar da canım sıkılmaz.

İkinci istisnai durum da şirketin benim yatırım anlayışıma ve bana uygun olmadığını görmem oluyor. Hisse etiketli eski yazılarıma bakarak örneklerini görebilirsiniz.

Kendime toplamda bir hedef koyduğum gibi yıllık da bir hedef koydum. Örneğin 2020 için aylık 700 TL'lik bir temettü geliri hedefliyorum. Bu, ancak 500 TL olabilecek çok büyük ihtimalle ama daha yüksek hedefler tasarruf etmeme yardımcı olacağından azdansa çok daha iyi burada.

Portföyde olan hisselerin neden portföyde olduklarında sonra bahsedeceğimi söylemiştim. Şimdi olmayanların neden olmadığından çok kısaca bahsedeyim. Koç Holding'in de birkaç şirketine ait hisseye sahip olmak istiyorum ama fiyatları borsadaki diğer şirketlerin hisse fiyatları kadar düşük bulmadığım için henüz yatırım yapmaya başlayamadım. ARCLK ve FROTO'nun fiyatları biraz daha uygun olduğunda belki onlara da yatırım yapmaya başlarım.

Ama şu anki haliyle bile riski minimize etmek için epey bir şirketin hissesine sahip olduğum için gelişmeleri takip etmemi zorlaştırır portföyüme yeni şirketler eklemek. Bu yüzden belki portföyden bir şirketi çıkarmam gerekirse yeni oyuncuları bu şekilde dahil ederim.

Portföyümü kullandığım aracı kurum olan Ziraat Yatırım'ın sayfasından ve Google E-Tablolar'da oluşturduğum bir belge üzerinde yönetiyorum. Yukarıdaki ekran görüntüsünden de görülebilecek tablo biraz kalabalık görünebilir ama görmek istediğim her şeyin elimin altında olması çok işime yarıyor. Bu tabloya belki bir de şirketlerdeki ortaklık oranım bilgisini eklerim, en sıfır sıfırlısından.

Sembol, Firma Adı ve Logo sütünlarının üçüne birden gerçekten gerek var mıydı diye merak edebilirsiniz. İlk önce logoyu savunayım, bu benim için şirketin yüzü. Orada durması o yüzden anlamlı benim için. Sembollerin ve firma adlarının da ayrı ayrı bulunması işime yarıyor. Sembollere, temsil ettikleri şirketin İş Yatırım'daki sayfasına bağlantı ekledim. Firma adlarına da ya firmaların internet sayfalarına ya da KAP sayfalarına ait bağlantılar eklerim.

Elimden geldiği kadar kademeli alım yapıyorum. Alımlarımı da neredeyse her zaman zararda olduğum hisselerde gerçekleştirerek maliyetimi daha da düşürmeye çalışıyorum. Alım yaptığım sırada hiçbir şirkette zararda değilsem en az karda olduğum şirketlerde alım yapıyorum daha çok. Böylece maliyetlerim çok artmamış oluyor. Kısa sürede yükselişe geçeceğini düşündüğüm hisselerde de alımlarımı artırmaya çalışıyorum.

Alım yaparken bir yanım hep yüksek temettü veren hisselere öncelik vermemi söylerken diğer tarafım da ileride daha çok temettü verebilecek şirketleri de es geçmemi söylüyor. Bunu da bir şekilde dengelemeye çalışıyorum.

Kabaca söylemek gerekirse yatırım yaptığım şirketler kağıt, cam, tarım, enerji ve teknoloji sektörlerinde faaliyet gösteriyor. En çok bilgi sahibi olduğumu düşündüğüm sektör teknoloji olmasına rağmen en çekinerek yatırım yaptığım sektör bu oldu. Çünkü dengelerin çok kolay değişebileceği bir sektör teknoloji. Bu yüzden hedeflerimden de görebileceğiniz üzere diğer şirketler için dört birim biriktirmeyi düşünüyorsam onlar için bir birim.

Son sütundaki fiyat/temettü benim için önemli. Bir hisse ne kadar kısa sürede kendi parasını öderse benim için o kadar iyi. Burada 5 - 10 arası benim için son derece kabul edilebilir.

Daha söylenebilecek çok şey var ama bu yazıyı burada sonlandıralım.

Yorumlar

  1. Paylaşım için teşekkürler. Başarılarınızın devamını dilerim.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder